spread 2 Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
spread 2i. 1. yayılma. 2. iki uç arasındaki genişlik/uzunluk: What´s the spread of this tree? Bu ağacın dallarının yayıldığı alan ne kadar? What is the spread of this eagle´s wings? Bu kartalın kanat uzunluğu ne kadar? These grades show a wide spread. Bu notların en küçüğüyle en büyüğü arasında epey fark var. 3. çiftlik. 4. k. dili zengin bir sofra. 5. (gazetede bir konu veya ilana ayrılan) yer. 6. (ekmek v.b.´ne kolayca sürülen) spred, ezme. 7. yatak örtüsü.